Tarihe saygı yürüyüşünün son etabı 10 Eylülde Duatepe'ye fener alayı düzenleyerek yapıldı.Tıpkı 93 yıl önce olduğu gibi sağanak yağmurla başlayan gün,akşama da sağanak yağmurla girdi.Ancak yürüyüşten vazgeçilmedi ve Üçpınar Köyünden Duatepe'ye kadar olan 1100 metrelik tırmanışı genç yaşlı kalabalık bir grup yürüdük.Gece saat dokuzda tepede buluştuk.Etkinliğin finali olduğu için protokol konuşmalarından sonra öğrencilerimden oluşan yirmi beş kişilik bir grup da Sakarya Savaşı konulu şiirlerden oluşan bir oratoryo seslendirdi.Tepeye çıkışta ve inişte hep bir ağızdan türküler,marşlar seslendirildi.Gelecek yıl ve yıllarda bu etkinliklerin artarak devamı dileğiyle dağılındı.
Kendi adıma bu tarihsel alanlara yürüyüş etkinliğinden ben çok yararlandım.Hatta belki de en çok ben yararlandım.Derslerde anlattığım alanları ilk kez görme fırsatım oldu.Görmeden anlatmanın ne kadar eksik olduğunu da bir kez daha idrak ettim.Bilmediklerimi öğrendim.Her zaman olduğu gibi, bilmediklerimin daha ne kadar çok olduğunu bir kez daha fark ettim.Bazı şiirler, dizeler şimdi daha anlamlı geliyor.Bunu artık daha bilerek vurgulayacağım.Ama asıl halka daha fazla kulak vermek gerekiyor.Her zaman olduğu gibi asıl kaynak o.
Mesela daha önce duyduğum bir türkünün hikayesinin farklı anlatımını, bu yürüyüşe katılan bir hanımdan dinleme şansım oldu.Doğrusu bunu değerlendirmek gerek diye düşünüyorum.
Savaşın en yoğun yaşandığı bu topraklarda daha kim bilir ne hikayeler derlenmeyi bekliyor.Üzerine düşen vatanı kurtarma vazifesini alçak gönüllüce yerine getiren Anadolu halkı,yaşadıklarının en acısını unutup,kimini de türküye dönüştürerek gündelik hayatına dönmüş,çektiklerine kulak verecek birini bekleyen türkülerini de çocuklarına ninni olarak söyleyip bugünlere ulaştırmış.Şimdi de bu türküleri,hikayeleri yazıya dökme,kayıt altına alma görevi bu işi bilen,yapabilecek olanlara düşüyor diye düşünüyorum.
Liseli Şehitler Destanı'ndan birkaç dize ile yazıyı sonlandırmak istiyorum:
Kanla yıkana yıkana
Temizlendi
Sakarya nın doğusu
Onlar,
Geri dönmeyi düşünmeyenler
Onlar,
Onbinler
Yüzbinler
Bu toprak için
Can veren erler
Sanılmasın
Belirsiz mezarlarda kaldılar
Hür ufuklardan vatanın
Hem gece
Hem gündüzüne
Doğacak aylara yıldız oldular.
(FAZIL AHMET BAHADIR/YENİDEN KUVAYİ MİLLİYE)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder