31 Mayıs 2021 Pazartesi

Kitap Oburunun Masasından-9

Geçen cuma akşamına kadar süren ağır yaz temizliği nedeniyle yoğun kitap okuma yerine yoğun ev temizliği ile meşgul oldum.. Bu nedenle Kemal Tahir'in Yorgun Savaşçı'sını bitirebildim sadece..
484 sayfacık.. Daha önce okumuştum tabiî ki.. Ancak her yeniden okumada daha önce fark etmediğim ya da önemsemediğim ayrıntılar nedeniyle daha ilgiyle okudum.. Birçok yerin altını çizerek.. Kıyılara notlar alarak.. Cehennem Topçu Yüzbaşı Cemil'in maceraları da böyle bitti.. Şimdi elimde Yol Ayrımı var.. Aslında birkaç ay önce okumuştum.. Ancak Yorgun Savaşçı'nın ve Esir Şehrin İnsanları'nın kahramanlarının burada yine ele alınmaları nedeniyle bir kere daha döndüm Yol Ayrımı'na.. Asıl sebep Kemal Tahir okumaktan vazgeçememek galiba.. Her okuyuşta yeni katmanlar fark edilen ve günümüz siyasi ortamı için de aydınlatıcı satırlar içeren okumalar oluyor..
Kitaptan birkaç alıntı ile bitireyim.. "...Biz subay milleti iki bölüğüz..Çoğunluğumuz paşa da olsak aslında teğmenlikten yukarı çıkmamış sayılırız.Komutan olmak başka şey..Enver Paşa'nın Sarıkamış'ta gözcü kollarının başına geçmeye kalktığını söylerler.Bunu korkmazlığına tanık gösterirler.Aslında teğmen kaldığını ispatlar.Başkomutan vekili olmuş ama,komutan olamamış.."(sayfa 262) ""...İzmir'in yolu Samsun'dan mı geçer,dedim.'Kestirme yolu bu mudur?'diye alay ettim.Düşünüyorum da,akıldan yana biz nerdeyiz,Mustafa Kemal nerde?İstanbul'dan 16 Mayıs'ta yola çıktı.Yani İzmir'e Yunan'ın girmesinden bir gün sonra..Neden Samsun'a gideceğine Bandırma'ya gelmedi?Çünkü gerçek komutanlar durumun özelliğine göre burada yıldırım olup yakmaktansa;ordan gürlemenin daha etkili olduğunu bilirler !" (sayfa 265)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder