16 Kasım 2025 Pazar
IŞILTILI HAŞERAT
İstanbul Devlet Tiyatrosunun Ankara turnesine gönderdiği oyun..
Hafta sonu gidip izledim..
Küçük Tiyatro'da..
Bir saat yirmi dakika süren tek perdelik oyundu..
Salon da epeyce doluydu..
Zaten tiyatro salonları hep dolu..
Bilet bulabilmek mesele..
Seyirci olarak tiyatroya destekte hiç fena değiliz..
Bir de tiyatro yöneticileri seyirciye destek olsalar..
Bilet fiyatlarını kategorize etmek gibi garabetlere kalkmasalar..
Pazar günlerine matine oyunu koymamak gibi yeni icatlara kalkmasalar..
Bizim gibi Ankara'ya tiyatro izlemeye gelmek için ciddi anlamda zaman ve nakit fedakarlıklarında bulunanları düşünseler..
Nerdee..
Neyse..
Geleyim Işıltılı Haşerat'a..
Philip Ridley'in yazdığı oyun tüketim çağına,çağımıza eleştiri..
Asla doymayan,hep isteyen,hiç gözü doymayan,durup dinlenmeden alışveriş yapmaya soyunan çağımız insanına kara bir bakış,bir distopya..
Bir yanda sokakta yaşayanlar,hiçbir şeyi olmayanlar;bir yanda aldıklarından sıkılıp durmadan yenilik peşinde koşanlar ve buna ulaşabilmek için ödemek zorunda kaldıkları bedeller nedeniyle çığırından,insanlığından çıkan,vahşi kapitalizmin giderek daha vahşileştirdiği insanlar..
Oyunun konusu bu..
Sahnelemeye gelince..
Can Utku'nun çevirdiği oyunu,Emre Basalak sahneye koymuş..
Sekiz kişilik oyuncu kadrosu ve çok yalın bir dekor içinde oyun kurgulanmış..
Aksesuarlar da asgari düzeyde tutulmuş..
İki başrol oyuncusu ve bir oyuncu(Bayan D) dışında kalan oyuncular birçok rolü canlandırmakla görevlendirilmişler..
Bu da oyuna hareket katmış..
Oyunculuk görmek isteyenler için çok tatmin edici bir sahne düzeni..
Müzik ve ışıklandırma da oyunun etkisini arttırmış..
Seyirciye sürpriz gibi gelen on beş dakika önceden bütün oyuncuların sahnede yerlerini alıp repliklerine başlamaları ve sahnenin iki yanına oturtulan seyircilerin oyuncularla aynı düzlemde yer almaları da farklı bir bakış açısı olarak değerlendirilebilir..
Sonuçta iyi bir oyundu diyebiliriz..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)






Hiç yorum yok:
Yorum Gönder