17 Şubat 2014 Pazartesi

TÜRKAN TEYZE

Mezarlıktan çıktığımda hava kararıyordu.Geç kaldım diyerek hızla yürümeye başlamışken "Komşu !" diye seslenildiğini duydum.Doğrusu hem yanlış duyduğumu düşündüm hem de o komşu ben değilimdir diye..Ses tekrarladı:"Komşu !" Dönüp baktım,Türkan Teyze imiş.Şaşırdım.Bu geç saatte ne yapıyor burada?Sanki o saatte ben orada değilim de !Bekledim.Yetişti,birlikte yürüdük. Onunla geçen yıl yine mezarlıkta,yine dönüş yolunda karşılaşmıştık.Hiç tanışmıyorduk.Ama o kadar dertli bir haldeydi ki,selam verip girizgaha bile geçmeden derdini dökmeye koyulmuştu.O anda sadece bir insana,kim olursa olsun onu dinleyecek birine ihtiyacı vardı,o kadar..Anlattı,anlattı,anlattı... Bir kızını kanserden kaybetmiş,ondan bir yıl önce diğer kızının kocası bir bir kalp krizi sonrası sonsuzluğa göçmüş.Evlat kaybının acısı öksüz ve yetim kalan torunlarının acısıyla katmerlenmiş.Bir de esnaflık yapan oğlunun iflas edip bir yığın borçla ortadan kaybolması dertlerini katmerlemiş..Oturduğu evi satarak oğlunun borcunu ödemiş.Uzak bir kentte onlara ev açarak,iş bulmasını sağlayarak yeni bir düzen kurmuş onlara..Kocası tüm bu üzüntülere dayanamayarak hastalanmış.Kendisi ise nasıl olup da ölmediğine şaşıyordu.. Mezar ziyareti onun için de tek teselli olmuş,sık sık çocuklarının mezarını ziyaret ediyor,derdini mezarda yatan sevgili çocuklarına döküyormuş. O akşam da iflas eden oğlunun yine buraya dönmek istediğini,eski sorunların tekrarlanmasından korktuğunu,biraz yoluna giren hayatının yine dert yükü haline geleceğinden yakınıyordu. Üzüldüm haline,biraz teselli ettim.Evinin önüne gelince vedalaşıp ayrıldım, bu yüreği yanık dertli ana ile..Hayat neden bazen sadece kederdir..Hep ağlamak düşer payımıza nedendir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder