Bu da geç kalmış bir yazı maalesef..
30 Aralık'ta da Huzurevi'ndeydik..
Yine aynı öğrenci grubumla, bu kez yaşlılarla eğlenmek,eğlendirmek için yola düştük..
Biz gittiğimizde salonda bir kaç yaşlıdan başka kimse yoktu henüz..
Yavaş yavaş salonu doldurdular..
İlk kez böyle bir ortamda bulunan öğrencilerim, kısa bir çekimserlikten sonra hemen yaşlıların aralarına dağıldılar,ellerini öpüp,hatırlarını sordular,sohbet havası hemen oluşuverdi..
Bir yandan da ses düzeni hazırlandı,tabii yine çok amatörce..
Ama bu kez gürültü çıkaran düdükler ortada olmadığı için ses daha iyi duyuldu..da bu kez de repertuar yetmedi..
Hadii yine işi oyun havalarına döktük..
Bilgisayara yüklü oyun havaları evire çevire tam bir buçuk saat boyunca çalındı,oynamaya gönüllü olanlarla oynandı..
Arada yorulanlarla sohbetler devam etti ve yine gitme saati geldi..
Bu ziyaretler kendi ders saatimde yapıldığı için kısıtlı sürelerde gidip dönmek zorundayız yazık ki..
Ancak yeknesak geçen huzurevi yaşantılarının içinde onlara oyunla,sohbetle dolu iki saati yaşatabilmek de her sıkıntıya,yorgunluğa değiyor..
Şimdi o esnada çekilen 'selfie'lere baktığımızda bunu görebiliyoruz..
Ziyaretlerimiz devam edecek,sırada Huzurevi İş Okulu öğrencileriyle karne partisi var..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder