Dün akşam üzeri pazar dönüşü apartman kapıları açıktı..
Sonunda..
Zil sesini duymuyor..
Daire kapısının zilini duyması da bir ihtimal..
Son zamanlarda kulaklarının ağırlığı arttı..
Neyse duydu ve açtı..
Aylardır görüşemedik..
Epeydir perdeleri de sıkı sıkı çekiliydi..
Evde yok yani..
Meğer iki ay önce kapının önünde araba çapıp kaçmış..
Ona da ciddi ezikler ve acıları kalmış..
Zaten bir deri bir kemik..
Sırtındaki çöküklük kambur halini almış..
Bel iyice bükülmüş..
Gözler iyice çukura kaçmış..
En çok da çocuklarının vefasızlığı,vurdumduymazlığı,acımasızlığı..
"Ben onlar için kocamı bıraktım,evliliğimi bozdum oysa.."dedi..
"Ortanca kızım, dünürüyle geçmiş olsun demeye geldi ama halimi anlayıp dinlemeden çıktı gitti.."dedi..
"Torunum halime acıdı,evlerine götürdü,on yedi gün bir kanepede bükülü yattım;ama o torunumu büyütmem için elime terk eden büyük kızım,dönüp de halin nedir,diye sormadı.."dedi..
"Hala geçmeyen ağrılarım için hastaneye götürmesini istediğim oğlum,kendine hastalık icad ediyorsun,deyip götürmedi;şimdi ilaçlarımın rapor gününü bekliyorum,kendim gideceğim,o zamana kadar hala ölmezsem.."dedi..
"Ne çıkmaz canım varmış,hala ölmüyorum,çilem dolmadı,yaşım 81 oldu.."dedi..
"İnsan ihtiyar olunca,hele elinde de parası yoksa,hele de çocukları vefasızsa,yaşamak çok zor.."dedi..
"Üç ayda bir verilen yaşlılık aylığımın yüz lirasını verdiğim küçük oğlum parayı beğenmeyip az buldu,oysa ben onun için ne zorluklarla biriktirdim,kendim kirada oturup geçinmeye çalışırken.."dedi..
"Annen erken öldü,oysa seviliyor ve sayılıyordu;keşke onun yerine ben ölseydim.."dedi..
Ağladı,söyledi.dertlendi..
Bu arada bir kulağı da kapıdaydı..
Birlikte yaşadığı büyük oğlu her an kapıdan girebilir çünkü..
81 yaşındaki anne de hemen onun hizmetine koşmalı,yemeğini önüne tepsiyle koymalı..
Yoksa kıyamet kopmalı..
Karanlık çökerken kapıdan çıktığımda bir yandan hayır dualarıyla beni uğurluyor.bir yandan dolmayan çilesine dert yanıyordu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder