Hatay ya da Antakya-IV
Habib-i Neccar Camisi
Hatay'da Saint Pierre Kilisesi,Hatay Müzesi'nden sonraki durağımız ünlü Habib-i Neccar Camisi'ydi..
Rehberimizin anlattıklarından :
"Anadoludaki ilk cami, Habibi-i Neccar Camisi..
Habib-i Neccar,M.S.40'larda yaşayan bir marangoz..
İsa Peygamberin havarilerinden..
Yeni dine insanları davet eden havarilerin öğretileri bu marangozu inandırır..
Ve bu kez kendisi yeni dine insanları davet etmeye başlar..
Ancak onu benimsemeyen insanlar iki havariyle birlikte onu da idam ederler..
Aradan geçen zaman içinde Hristiyanlık geniş kitlelerce benimsenir..
Daha sonra üzerlerine büyük bir kilise yapılır..
Müslümanların şehri fethetmesiyle de bu kilise camiye çevrilir..
Caminin minaresinin sol tarafında Aziz Paulus(Yunus) ve Yuhanna'nın,minarenin sağında ise Habib-i Neccar ve Şem'un-u Safa'nın mezarları bulunuyor..
İlk Hristiyanlara ait mezarları barındırmasıyla,bu cami,dinlerarası hoşgörünün bir sembolü sayılıyor..
M.S.638'de Müslümanların Hatay'ı fethiyle kiliseden çevrilen cami de budur..
Mezarlar caminin bahçesinde merdivenlerden inilerek ziyaret edilen birer küçük odacık..
Bizim halkımız da onlara birer ermiş gözüyle bakıyor..
O küçük odacıklar her zaman ziyaretçiyle dolu..
Cami ve kutsal sayılan mekanların ziyareti için yarım saat verilince koşar adım yaptığımız ziyaret rüya gibi geldi elbette..
Hemen o anda çektiğimiz fotoğraflara bakarak şimdi nereyi gezdiğimizin ayırdına varabiliyoruz..
Alışveriş ve yemek için uzun onun dışındaki her şey için
kısa süreli izinler bu gezinin ritüeli ne yazık ki..
Caminin çevre düzenlemesi de halkın ziyaret öncesi ve sonrası vakit geçireceği,oturup dinleneceği şekilde yapılarak ferah bir görünüm kazandırılmış..
Güneş Antakya ufuklarında kaybolurken bizim de cami ziyaretimiz bitti..
Rehberlerimiz bizi tarihî Uzun Çarşı önüne getirip iki saat süre verdiler..
Alışveriş yapmak isteyenler için son bir fırsat kısacası..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder