2 Ekim 2020 Cuma
Yine Bir Kitap
Kütüphaneden aldığım anı kitaplarından biri Ali Kemal'in idi..
Kurtuluş Savaşı döneminin ünlü 'Artin Kemal'i..
Damat Ferit hükümetlerinde maarif(milli eğitim) ve dahiliye(içişleri) nazırlıkları(bakanlık)yapan..
Kurtuluş Savaşı boyunca süren basiretsizlikleri ile Mustafa Kemal'in ve Kurtuluş Savaşı'nın aleyhinde yazan..
Sahibi olduğu Peyam-ı Sabah Gazetesini sırf bu amaca hizmet eden bir yayın organı haline getiren..
Milli Mücadele aleyhtarı İngiliz Muhipler Derneğinin kurucularından..
Son olarak 10 Eylül 1922'deki , Yunan ordusunun Batı Anadolu'dan kaçarak İzmir limanına dökülmesi üzerine kaleme aldığı 'Gayeler Bir İdi ve Birdir' başlıklı yazı ile hatasını ifade etmeye çabalayan..
Oysa daha bir hafta önceki yazısında"Üç seneden beri Anadoluyu al kanlara boyayan bu mücadeleden hiçbir zaman fayda göreceğimize emin değiliz."demeye devam eden..
Ankara Hükümetinin isteği ile İstiklal Mahkemesinde yargılanmak üzere Ankara'ya götürülürken İzmit tren istasyonunda linç edilerek öldürülen(kafası çekiçlerle ve taşlarla kırılmış)..
Cesedi sokaklarda sürüklenen..
Bugünkü İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un büyük dedesi..
(İngiliz-İsviçre kökenli Winifred Brun adlı bir hanımla evlenir,iki çocuğu olur.Boris Johnson bu evlilikten doğan Osman Kemal'in torunudur..
Ali Kemal'in de torun çocuğu..
Ali Kemal'in anılarına verdiği ad 'Ömrüm'..
Hayatının ilk yirmi yedi yılını anlatıyor..
Çankırılı olan babasından başlayarak çocukluğunu,eğitimini,yetişmesini..
benim dikkatimi çeken noktalardan biri eğitimi için gerçekten çok çabalaması..
Güzel ve edebi yazmak için küçük yaştan itibaren sürekli yazma denemeleri yapan Ali Kemal bunları dönemin gazete ve dergilerine gönderiyor,basıldıkça daha iyi olmak için daha çok çaba gösteriyor..
Düşünce hürriyeti kavramını Namık Kemal'den alan Ali Kemal,Namık Kemal'e derin bir hayranlık geliştiriyor..
Dönemin önde gelen şair ve yazarları ile tanışıyor..
Bunlardan Muallim Naci'ye anılarında özel bir yer veriyor..
Onun dile ve özellikle eski edebiyata dair bilgisini derin bir hürmetle anlatıyor..
Muallim Naci ile Recaizade Mahmut Ekrem arasındaki eski edebiyat,yeni edebiyat tartışmasına da sayfalarca yer veriyor..
Abdülhamit devrinde ,birkaç arkadaşıyla birlikte önce birkaç ay tutuklanan sonra da sürgüne gönderilen Ali Kemal'in sürgün yeri Halep olur..
Halep'te iken Osmanlı idare yapısı üzerine gözlemlerini uzun uzun yazdığı sayfalar da çok dikkatimi çekti..
Osmanlı idaresinin en çürük yönünün irtikap(kötü iş işleme)ve İrtişa(rüşvetçilik)olduğunu yazıyor..
"Ekser valiler,onlara uyarak erkan-ı saire,kadılar,mutasarrıflar,kaymakamlar ekseriyetle çalarlardı.Çalmayanlar da vardı fakat ekseriyetle çalarlardı.
Hiçbir cezadan,uyarıdan korkmazlardı.Aleyhlerindeki şikayetlere kulak asmazlardı.
Ansızın bir görevden uzaklaştırmaya uğramamak için İstanbul'u beslerlerdi.
İstanbul validen alırdı,vali eşraftan,maiyetinden,mutasarrıflardan hatta kaymakamlardan alırdı.
Onlar da ahaliden,nereden bulursa alırlardı.
Bir hây ü hûy-ı rüşvettir(rüşvet patırtısı)giderdi."(sayfa 224)
Hatta bizzat kendi soruşturduğu evrakta sahtecilik olayının nasıl sonuçta sadece zavallı birkaç basit memura verilen para cezasıyla örtbas edildiğini uzun uzun anlatıyor..
Enteresan bir okuma idi..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder