13 Eylül 2021 Pazartesi

100 YILLIK GURUR (I)

Bugün Sakarya Meydan Savaşı'nın Türk ordusunun zaferiyle sonuçlandığı,düşmanın Sakarya ırmağının batısına atılışının 100.yılı.. Dolayısıyla iki haftadan beri ilçemiz içinde etkinliklerle,törenlerle,konserlerle,bir de bu konunun iki gün boyunca enine boyuna konuşulduğu sempozyumla kutlan(dı)ıyor.. Zafer yolunun çilesini başta Atatürk olmak üzere o kahramanlar çekti;gururunu ve neşesini yaşamak bizlere nasip oldu.. Ne mutlu bize.. İki günlük sempozyumda ev sahibi Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü idi.. Ülkemiz içinden,dışından konuşmacılar bizzat gelerek veya on-line olarak tebliğlerini sundular.. Halka yönelik olduğu noktası da unutulmadığı için çok akademik olmamasına özen gösterildiğinden zevkle de takip edebildik.. Hatta ilginç olan bilgileri not alarak kendim için kalıcılaştırmaya da çalıştım.. Buraya yazarak hafızamı tazeliyeyim şimdi.. 12 sayfa not almışım.. Bu kadar yazacağımı düşünemediğim için yeterince kağıt almamışım.. Hemen bitişikteki belediyeden kağıt almaya gittiğimi gören eski öğrencim,şimdi belediye basın sorumlusu Alparslan,beni göndermeyip kendisi koşturdu.. Az sonra da elinde yepyeni bir kalemle ve belediyemizin 100. yıl için hazırlattığı ajanda ile geldi.. Gene ne varsa kendi öğrencilerimizde var.. Üzerinde emeğimiz olanlar bir yerde karşılaştıklarında yardımcı olmak için çırpınıyorlar.. Gelelim sempozyumda dinlediklerime.. İlk konuşmacı,Ahmet Yavuz'du.. Emekli general olan konuşmacı,Atatürk'ün Stratejisi'ni kendisine konuşma başlığı olarak seçmişti.. Asker olunca konunun özü net cümlelerle anlatılıp,zihnin yormadan meselenin esası vurgulanıveriyor.. İki gün boyunca konuşanların beşi emekli askerdi ve hepsi de aynı formatta konuşmalarını hazırlamışlardı.. Dolayısıyla onları takipte hiç zorlanmadım.. Mesela MillÎ Mücadele evresi üç başlıkta toplanıvermiş:toparlanma,stratejik savunma,stratejik taarruz.. Sakarya Savaşı'nın stratejisi ise özetle şöyle: Zorunlu çekilme,Başkomutanlık Tekalif-i Milliye Emirleri,İstiklal Mahkemeleri,İstenilen yerde muharebeyi kabul etme,Düşmanı ikmal üslerinden uzaklaştırma,Yeni bir savunma kavramına göre savaşma,Düşmanı vatanın mukaddes ocağında boğma,Düşmanın azim ve iradesini kırma,geri çekilmeye mecbur etme,Mümkünse takip.. İstiklâl Harbi'nin bütün stratejisi ise kısaca şöyle: Hedef:Vatanı isgalden kurtarmak, Maksat:Tam bağımsızlığı sağlamak,millî egemenliğe dayalı yeni bir ülke kurmak, Güç:millet(Kongreler+meclis+müdaafa-i hukuk+kuvay-ı milliye+ordu+dış destek), Mekan:Anadolu ve Trakya, Zaman:Olabildiğince erken Böyle anlatılınca nasıl da akılda kalıcı oluyor.. Bu arada Atatürk'ün yakınlarında bulunanlara söylediği bir cümle:"Dişimizi sıkarsak,üç yıl içinde zafere ulaşmış oluruz." Tam dediği gibioldu !.. Bir de Sakarya Savaşı'nın en kanlı en dehşetli anlarından birinde,Türbe Tepe'nin kaybedildiği,cephenin yarılması üzerine verdiği ünlü emri:"Hatt-ı müdafaa yoktur,sath-ı müdafaa vardır.O satıh bütün vatandır.Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana terk olunamaz."(26/27 Ağustos 1921)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder