10 Eylül 2025 Çarşamba
Avrupa'da Bir Cevelan "İspanya'daki Şatolarımız" 1
Ahmet Mithat Efendi'nin 1889'da (II. Abdülhamit'in teşvikiyle) Müsteşrikler Kongresi nedeniyle gittiği Stokholm'den başlayarak Avrupa'da dolaştığı memleketleri kaleme aldığı eserinin adından ilhamla, yaz aylarında yaptığımız iki yolculuğun izlenimlerini yazmak amacıyla klavye başına oturdum..
Evde bilgisayar olmayınca okulların açılmasını bekledim.Bu arada cep telefonuyla çektiğim fotoğrafların cihazdaki bir uygulama nedeniyle bilgisayarda açılamaması nedeniyle sorunu gidermeye çalıştık.Şimdi "gittim,gördüm,yazıyorum"diyebilirim..
Küçük kızkardeşimin yıllarca bekleyişten sonra nisan ayında üç Avrupa gezisi planlarıyla bu yıl leylekleri havada göreceğimiz belli oldu..
(Türkiye'de değil ama Avrupa'da her yerde leylek gördüm bu arada,hepsi yerdeydi !)
Planlamalar,acenta ile görüşmeler,tarih belirlemeler,gerekli parayı toparlayıp acentaya teslim etme ve sözleşme imzalamalar tamamlandı..
Bu arada ailece bir de ani ölüm üzüntüsü yaşandı..
Ortanca kızkardeşimin eşi vefat etti,aile içinde sevilen biri olduğu için üzüntüsü büyük oldu..
Ani ölümün yarattığı keder biraz yatışıp hayat olağan akışına dönünce biz de yol hazırlıklarımızı tamamladık..
İlk istikamet İspanya..
Bir haftalık sürede İspanya'yı gezmeye,tanımaya,anlamaya ,daha önce okuyup izlediklerimizi gözlerimizle görmeye belki hayal şatolarımızın gerçeğini bulmaya gidiyoruz..
13 Temmuz sabahı THY ile konforlu ve güleryüzlü üç buçuk saatlik bir yolculukla Barselona Havaalanı'na geldik..
Yerel saat Türkiye'ye göre bir saat geri..
Dolayısıyla on buçukta indiğimiz İspanya topraklarına göre saatlerimizi ayarlayıp havaalanında bizi bekleyen rehberimizle ve kafilenin henüz birbirini tanımayan bütün üyeleriyle bir araya geldik..
Bizi bekleyen kırmızı otobüsümüze yerleştik..
Perulu şoförümüz Fernando'nun direksiyonu,rehberimiz Haluk Bey'in mikrofonu ile turumuz başladı..
24 saattir uyumamış olmanın,yol yorgunluğunun etkisi kendisini gösterse de yapacak bir şey yok..
Buraları bir kez daha göremeyeceğiz,gözümüzü ve kulağımızı dört açıp Barselona şehrinin bugünkü gezintisini zihnimize almalıyız..
Hadi bakalım!..
Bir yandan da telaşla fotoğraf çekiyoruz ki, o koşuşturmada fark edemediğimiz ayrıntıları sonra görelim..
Tur programında Barselona panoramik turu var..
Marina,Colombus Sokağı,Batilo Evi,Mila Evi,Sagrada Familia,Olimpiyat Stadı,Sant Jordi Spor Salonu,Calatrava Kulesi..
Otobüsle geçerken kiminin fotoğrafını çekememişim,internetten aldıklarım oldu..
Barselona Marina..
Öğle yemeği vakti gelince marinada mola verildi..
Yemek yemeyecek olan ben ve kardeşim hemen kenardaki halk plajına indik..
Denize giren,güneşlenen İspanyol halkının arasında, Akdeniz'in kıyısında oturduk..
Çevresine aldırış etmeden ama kimseyi de rahatsız etmeden hayatın tadını çıkaran,eğlenen insanları imrenerek izledik..
Colombus Sokağı..
Batila Evi..
Mila Evi..
Birkaç fotoğrafını çekebildiğimiz ev bu oldu,diğerlerini çekemedik..
Saint Jordi Spor Salonu,Calatrava Kulesi..
Aklımız Sagrada Familia'daydı..Bu ilginç katedral inşaatını o kadar çok belgeselde izlemiştik ki..
Üzerindeki vinçlerle uzaktan hemen gözümüze ilişti zaten..
Sonra da yanıbaşına kadar gittik..
Batila,Mila Evlerinin,Guell Park'ın,daha birçok mimarı yapının yaratıcısı bu egzantrik ve kimine göre dahi mimarın başlattığı ve bitiremediği daha da bitmeyen ünlü eserini kısacık bir süre içinde de olsa seyrettik, inanılmaz ayrıntıları karşısında hayran kaldık..Sürekli eklemelerle yapımı daha birkaç yıl süreceği belli olan yapının içini görmek bize kısmet olmadı..
Bol bol fotoğraf çekerek oradan ayrıldık..
İspanya katedraller,kiliseler,kaleler,kuleler,şatolar memleketi..
Daha görecek çok şey var..
Ancak o kadar yorgunuz ve uykusuzuz ki..
Ve oteller hep kent dışında..
Yarın da Barselona'dayız..
Şimdi dinlenme zamanı..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder