Geçen hafta Ankara'da ilk gösterimini yapan Van Devlet Tiyatrosu'nun oyunu..
Hristo Boytchev yazmış..
Hüseyin Mevsim çevirmiş..
Hakkı Kuş da yönetmiş..
İzlediğinizin bir oyun olduğunu,gerçek olmadığını size hissettiren bir sahneye koyuş olmuş..
Dekor da kostüm de buna uymuş..
Müzikler iyiydi..
Işıklar da öyle..
Oyunculara gelince..
Ki en önemlisi zaten onlar..
Diğerleri teferruat..
Nine rolündeki Zeynep Yalçın Gören iyiydi..
Albay Kontuzov rolündeki Tolga Gülcüler,William rolündeki Doğukan Özman,dede rolündeki Nedim Salman,İsviçre'ye gidebilme hayalindeki Fero rolünde Muharrem Dalfidan,Sürekli ameliyat edilen zavallı Bratoy rolünde Mehmet Emrah Hamşioğlu da öyleydiler..
Sanıyorum rolüne çok kısa zamanda hazırlanmak durumunda kalan çocuk oyuncu Efe Küçük de alkışları hak etti..
Gül Urgan,Ezgi Yıldız Küçük(Galiba Efe'nin annesi),Aron Bunuel,Mustafa Mert de..
Bu sezon kış uykusuna yatmayı seçen Ankara Devlet Tiyatrosu nedeniyle turne oyunlarını gözler haldeyiz..
Albayın Karısı da iyi bir oyundu diyebilirim..
En azından yeni bir oyun ve Ankara'nın bu sezonki yeni oyunlarının neredeyse hepsinden iyi..
Cumartesi matinesinde kalabalık bir seyirci topluluğu olarak izledik,beğendik..
Savaşın benliğinden kopardığı insanların dramını izledik,ibretle..
Yer yer, bu halde bile kendini gösteren gülünçlüğe, güldük..
Hatta genç seyirciler daha çok güldüler bazı sözlere..
Televizyondaki bazı programlara gönderme miydi bilmiyorum,umarım değildi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder