12 Mart 2015 Perşembe

İki Yıl ve On Bir Ay

Bademler çiçek açmış.
Mis gibi de kokuyorlar.Dün ziyaret dönüşü birkaç çiçekli badem dalı kopardım.
Şimdi ev de mis gibi badem çiçeği kokuyor..
Güller deli gibi tomurcuğa soyunmuş,gül fidanlarının üzerinde pıtrak gibi tomurcuklar var.
Lale,nergis,sümbülleri tutabilene aşkolsun !
Sümbüller açılmaya başlamış,sabırsız birkaç nergis de onlara katılmış.
Bütün mezarlığı kaplayan badem çiçeği kokusuna, başlarını sallayarak onlar da kendi kokularıyla katılma telaşında...
Şehitlerimizin mezarları bir yıl sonra nihayet 18 Mart yaklaşırken yine bakıma alındı.Otları temizlendi,toprağı düzeltildi.Şimdi çiçeklendirilecekler..18 Mart gününden sonra da bakımları yapılacak mı göreceğiz;çünkü ilgili olması gereken her kişi ve kuruma,yerel basın üyelerine ilettim konuyu..
Şehitlik girişindeki bademe kimsenin bir şey söylemesine gerek yok.O çiçekleriyle olağanüstü güzel donatmış ortalığı,kokusunu da mezarların üzerine dalga dalga yayıyor.Bahar,hayatının baharında toprağa girmiş o civanların yanıbaşında...
Bugün annemin toprağa girişinin üzerinden iki yıl  on bir ay geçtiğini de yazmak isterim ya da 1064 gün...babamın toprağa girişinin üzerinden ise 28 yıl...
Galiba Şeyh Sadi'ye ait bir söz vardı:"Toprağın üzerinde gül yetiştiğine niçin şaşıyorsunuz;o toprağın altında nice gül bedenli uyumaktadır."
Şimdi annem ve babamın mezarları tam da böyle...ve bütün mezarlar da ...hele de çocuk ve genç olanların...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder