Çanakkale Zaferi'mizin 100.yıl kutlama hazırlıkları bütün yurtta ,okullarda olduğu gibi bizim ilçede ve okulda da başladı.
Bulunduğumuz ilçedeki resmi programı hazırlama görevi okuluma verildi,sene başında..
O zamandan beri de görüntü,yazı,belge,bilgi okumalarımız sürüyor.
Program taslağını oluşturduk.
Ben de, eskiden lise son sınıflara bölümler halinde okuttuğumuz "Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat"ı bu kez baştan sona sahnelemeye karar verdim.Mustafa Kemal Paşa,(Bu mülakatın yapıldığı 1918 yılında Mustafa Kemal'in rütbesi budur.)Çanakkale Savaşı'ndan üç yıl sonra kapısını çalan genç bir gazeteci olan Ruşen Eşref'e saatler boyunca savaşı,kararları nasıl aldığını anlatır.Metnin tamamı oldukça uzun ve Mustafa Kemal Paşa'nın kendi notlarından oluşan savaş tarihi belgesi olduğu için de kısaltıp, şehit mektupları ve Mustafa Kemal'in biri Enver Paşa'ya, diğeri Fevzi Çakmak'a olmak üzere iki mektubunu da kısaltılan bölümlerin aralarına iliştirdim.Şehit mektuplarının sonlarına da eski asker türkülerinden oluşan seslendirmeler koyarak sahne etkisini arttırmayı düşündüm.Bir de Çanakkale Savaşı esnasında Mustafa Kemal'in cephedeki komutanlıklarını canlandıracak bir mizansen tasarladım.Tabii bunun için de bulunduğumuz yerdeki Topçu ve Füze Okulu'ndan dönem giysisi temin edeceğiz.Dönem giysilerini doldurabilmeleri için de son sınıf öğrencilerinden bir grup seçtim.Bir yandan iki hafta sonra girecekleri sınavlarına hızırlanıyorlar;bir yandan sahne provalarını sürdürüyoruz.Geçen hafta askeri bilgi ve görgümüzü arttırmak için Topçu ve Füze Okulu'nu ziyaret ettik,asker ve subaylarla sohbet ettik,çalışmalarımızı anlatıp,savaş sanatı üzerine bilgi aldık.Şimdi subay olan eski bir öğrencim de görevli öğrencilerime askeri duruş talimi yaptırdı.
Mustafa Kemal ve gazeteci Ruşen Eşref 'i canlandıran öğrencilerle ise haftalardır çalışıyoruz.
Kısacası şu sıralar çok yoğun olarak çalışıyoruz;ancak o aziz kahramanlara layık olabilecek bir eser ortaya çıkarabilirsek bizim için ne şeref olacaktır.Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın dediği gibi:
"Subaylarımız ve askerlerimiz tam bir vatanseverlik ve dini duygularıyla,milli soyluluklarıyla,üzerlerine en mükemmel şekilde donatılarak saldırtılan düşmana karşı, İstanbul kapılarını korumakta,cidden övgüye değer bir yer kazanmışlardır.Bu yüce amaç uğrunda,canlarını kahramanca feda eden mukaddes şehitlerimizi derin ve sonsuz bir hürmetle yad ederim."
18 Mart tarihine dek bu konuya yine döneceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder