Sömestre tatilinde eve gelen kardeşim iki kitap uzattı.
Kendisinin okuduğunu,benim fikrimi öğrenmek istediğini söyledi.
O sıralarda bir yandan daha önce sözünü ettiğim Nazik'in Türküsü belgeselinin hazırlığıyla uğraşıyordum;bir yandan da okuma kulübümüzün o sıradaki yazarı Hasan Ali Toptaş'ı okumaya ,anlamaya çalışıyordum.Tepemden dumanlar çıkıyordu.
Neyse belgesel bitti,Hasan Ali Toptaş okundu.Sıra Mahir Ünsal Eriş'in kitabı Bangır Bangır Fendi Çalıyor Evde'yi okumaya geldi.Öneri üzerine kitap okumaya, nedense midemde hafif kasılmalarla başlarım.Başkasının beğenisi nadiren benim beğenimle örtüşür çünkü...Hele bir de ödül almışsa,daha da sancılı olur okumalar;ödül kıstasları ve ödül alan kitaplar mide kramplarına neden olabiliyor artık...
Her neyse işte,okudum kitabı ve çok beğendim.Sonra ikinci kitap Olduğu Kadar Güzeldik'e geçtim.Onu da öyle..
Okuma Kulübünün toplantısında da gelecek oturumda değerlendirmek üzere önerdim.
Sait Faik Ödülü'nü almış bu kitabıyla...
Sait Faik'in güzelim insancıllığı,yalınlığı,sıradan insanların ve hayatların sıradan olmayan benzersizliğini incelikli anlatımı zihninizde unutulmaz izler bırakır.Dönüp dönüp yeniden o satırlara sığınasınız gelir,hayatın hoyratlığıyla her boğuşmadan sonra...
Mahir Ünsal Eriş de öyle...Hakkında söylendiği gibi,Güney Marmara'nın,bilhassa Erdek'in sokaklarında,evlerinde dolaştırıyor sizi...Farklı bir yöreyi okusanız da özünde değişmeyen insanı okuyorsunuz;hayalleri,hayal kırıklıkları,hevesleri,incinmişlikleri,incitişleri,saflıkları,hainlikleri,aşkları,aldanışları,aldatışları,kısacası insanlık hallerinin bin bir yüzünü...
Üstelik bunu yazarken de öyle akıcı,yalın,karşınızda bir solukta sıralıyor gibi bir eda ile yazıyor ki...Tıpkı Sait Faik gibi o da insanları her halleriyle ve tüm sevecenliğiyle anlatıyor.Bunu kasılmadan,ıkınmadan,yormadan yazdığı için de satırlar su gibi akıyor önünüzde...
Öneriyorum,beğeneceksiniz;yani ümit ederim...
Beğendik öğretmenim, merak etmeyin!
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil