Tiyatro sezonunu açtım..
Hafta sonu Şinası Sahnesi'nde izledim..
Aslında yeni oyunlardan Küçük Bir Burjuva Düğünü'nü izleyecektik..
Ancak mazeret nedeniyle kaldırılmış..
Yerine de Satranç konmuş..
İsabet olmuş,diyerek bir hevesle gittim..
Geçen sezon bu oyuna bir türlü bilet bulamamıştım..
Hem küçük salonlarda oynuyordu hem de hep kapalı gişe idi..
Şimdi bir tesadüfle yer bulmuş olmak da piyango vurmak gibi idi..
Oysa hiç de beklediğim gibi olmadı..
Fena halde durağan,oyunculuk adına hiç de yaratıcı yönler bulunmayan bir yapım imiş..
Geçen sezon bu oyuna gidenler,sanal âlemdeki Zweig sohbetleri nedeniyle kapılmışlar galiba bu rüzgara..
Oyunun konusu da ilginç değil,diyaloglar da..
II.Dünya Savaşı ve Nazi katliamları üzerine çok daha etkileyici eserler kaleme alındı..
Varoluş meseleleri ise,daha düzgün metinler var..
Dolayısıyla sorun nerede bilmem ama,ben düş kırıklığı ile çıktım salondan..
Yazarın aynı adlı kitabını okusaydım,düş kırıklığım daha fazla mı olurdu,bilemeyeceğim..
Ancak oyun olarak kotarılamamış..
Dekor anlamsızdı..
Oyuncuların genç olanları(Hasan Çağrı İlikoğlu,Sercan Çelik) abartılı ve acemi bir oyunculuk sergiliyorlardı..
Rollerine yakış
mamışlardı..
Hüseyin Baylan'ın daha nitelikli bir oyunculuk sergilediğini belirteyim..
Dr.B.rolü ile baş kahramanı oynayan Bahattin Doğan'ın performansı yönetmenin tutumundan kaynaklanıyorsa,bir şey demeyeyim..
Çünkü oyun kötüydü..
Kendi oyunculuğu ise,kıdemine yakışmıyor..
Kısacası iyi bir sezon açılışı olmadı..
Ama buradaki olumsuzluğu hemen Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi'ne geçerek atıverdim..
Yapı Kredi Bankası resim koleksiyonu sergileniyormuş..
Klasiklerden modernlere kadar iki salon dolusu tablo..
Hoca Ali Rıza'dan Burhan Doğançay'a kadar..
Hepsinden örnekler var..
Her tablonun altına da kartonetler hazırlanmış..
Hem ressam hakkında hem tablo hakkında küçük açıklamalar var..
Tabloları yakından inceleyip renklerin ve desenlerin ayrıntılarını görme fırsatını yakaladık..
Oh,içim açıldı..
Az önce izlemek zorunda kaldığım "Satranç" felaketinin ardından iyi geldi..
Oradan bir modern resim sergisine..
Oradan bir fotoğraf sergisine..
Pek memnun olarak çıkıp eve dönmek için Kızılay'a doğru ilerlerken,Türk Metal-İş'in sergi salonundaki bir sergiyi de kısaca tetkik edip yoluma devam ettim..
Özetle, Satranç felaket ama Çağdaş Sanatlar Merkezi saadet oldu bu hafta sonu..
Buradaki tablo da Hoca Ali Rıza'nın İftar Sofrası adlı tablosu..
Aslı çok etkileyici idi..
Uzun uzun seyrettik..
Bir diğeri de Osman Hamdi Bey'in Gezintide
Kadınlar tablosu idi..
Serginin broşür kapağına da bu tabloyu basmışlardı..
Çok beğendiğimiz bir eser de Aliye Berger'in Güneşin Doğuşu adlı tablosu oldu..
Çok büyük ve çok güzeldi..
Buradaki fotoğraflar aslının güzelliğini ve etkileyiciliğini çok yansıtamıyor yazık ki..
Resim galerilerine veya müzelere giderek görmek çok farklı..
Ya da böyle sergi fırsatlarını yakalamak gerek..
Altın Elbiseli Adam,bir aydır Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmiş ama haberim olmadığı için gidemedim..
Az önce gazete haberinde okudum..
12 Ekim 2019 son gün imiş..
Hatta serginin kapanış töreni o gün yapılmış..
Bakalım bir daha gelir mi,görmek nasip olur mu?
Belgesellerde çok izledik ama gözümüzle görmenin yerini tutmuyor ki..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder