9 Ekim 2019 Çarşamba

Doğu Anadolu Postası-XVIII

                           
                               Eğin-III
Eğin'de ikinci ve son sabahımız..
Kahvaltı sonrasında Divriği üzerinden Sivas'a doğru hareket edeceğiz..
Bu güzel şehrin sokaklarında veda turu atmak için başka zaman yok,o nedenle sabah 06.00'da yürüyüşe çıktım..
Bu kez kaymakam evinin de bulunduğu Yuva Köyü'ne doğru yürüyeceğim..
Şehir içinden başlayan ve buradaki tek lise olan Hacı Ali Eren Çok Programlı Anadolu Lisesi'nin önünden geçen yol,iki kilometre sonra köye ulaşıyor..
Yolun yanı başından da Karasu,bir başka deyişle Fırat, akıyor..
Güneş doğmuş ama Munzur'un ulu zirvesi nedeniyle,vadi içindeki  şehrin güneşi görmesine daha vakit var..
Yemyeşil bahçelerin,çiçekli ahşap işlemeli




evlerin yanından yürüyüp köye ulaştım..




Yol boyunca ceviz,badem,nar,şeftali,armut,ayva,incir,elma,trabzon hurması,dut ağaçları yolu gölgeliyor..
Trabzon hurmaları henüz olgunlaşmamış..
Yeşil elmalar gibi parlayıp duruyor..
İncirler ise epeyce ballanmış..
Koparıp koparıp ağzıma atarak yürüdüm..
Kuşburnu çalıları burada ağaç haline gelmişler..
Onların minik meyveleri de yakutlar gibi parıldayıp duruyor..
Toplanmalarına daha epey vakit var..
Ben bunlara bakınıp dururken Yuva Köyü'nün içinden geçmişim..
 Eğin'e dört kilometre mesafedeki Toybelen Köyü'ne dek gitmişim..
Geri dönüp yine Yuva Köyü'ne geldim..
Köyün girişinde bir kaya kütlesinin üzerine kondurulan kaymakam evi,derebeyi şatosu gibi duruyor..
Bütün vadiyi gözleyen bir gözetleme kulesi gibi bir bölüm de kondurmuşlar..İlginç bir yapı olmuş..
Daha ilginç olan ise,Eğin'den  köye kadarki iki kilometrelik yol düzgün bir asfalt serilerek kaymak gibi olmuş..
Aslında köyün girişinde,kaymakam evine kadar demek daha doğru..
Yolun geri kalanı öylece bırakılmış..
Bu durum herkesin dikkatini çekiyordur herhalde..
Her iki köy de tertemiz..
Hayvancılık yapmıyorlar mı acaba?
Köylere girerken burnumuzu karşılayan koku yok burada..




Evler avlulu,hemen bitişikten itibaren bahçeli..
Çevrede de kimse yok..
Dilediğiniz gibi yürüyorsunuz,nereye gidiyorsun,diyen yok..
Köy manzaralı sabah yürüyüşünden keyifle döndüm..
Irmak manzaralı kahvaltı masasına oturdum..
Yöre peynirlerinin,tereyağının,domatesinin,reçelinin yanına,ağacın yeşilinin ve suyun mavisine karıştığı manzaranın güzelliğini koyup çayla birlikte yudumladım..
Daha önce sadece belgesellerde izlediğim Eğin,dünya gözüyle görünce insanı büyüleyecek kadar güzel..
Tekrar tekrar gelinecek yerlerden biri..
Sonunda, yazık ki,gitme zamanı geldi..
Otobüse doluşup yola koyulduk..







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder