19 Mart 2021 Cuma

Kitap Oburunun masasından-3

Okuma iştahı yerli yerinde maşallah.. Önce Marjan Kemali'nin kırtasiye Dükkanı'nı bitirdim.. İran edebiyatından güzel bir örnekti.. 50'lerdeki İran'ın,şah zulmüne karşı demokrasi yanlılarının gösterilerinin fonda anlatıldığı kitapta, ön tarafa yerleştirilen Behman ile Roya'nın İran'dan başlayıp Amerika'da sonlanan hüzünlü aşk hikayeleri bir solukta,yani iki günde,bitti.. İran sinemasını da TRT 2'deki filmlerden takip etmeye çalışıyorum.. Bizim sinemamıza göre daha ilginç bulduğumu da eklemeliyim.. Edebiyatı da öyle.. Hem bildiğimiz hem de bazı yönlerden bize yabancı bir ülkenin insanlarını,dünyalarını anlatan bir kitap olarak beğendim..
İkinci kitap,Kemal Tahir'in Kurtuluş savaşı üçlemesinin ikincisi Esir şehrin Mahpusu oldu.. Okul kitaplığında yazarın bütün eserlerini almak akıllığını göstermiş ama bazılarını bulamamıştık.. Bu da eksik olanlardandı.. Bulunca kaçırmadık.. Varlıktan darlığa düşmüş Kamil Bey'in,işgal yıllarındaki İstanbul'da,Kuvayı Milliye'ye katılıp Anadolu'ya silah ve istihbarat temin edenler grubundan biri olarak yakalanıp hapsedilmesi bu bölümün konusu.. Kamil Bey,bir bayram arifesi başka bir cezaevine sevk edilir.. Başlangıçta siyasi suçluların arasına konmaz.. Olaylar da böylece gelişir.. Kemal Tahir, iyi bildiği hapishane hayatını bütün ayrıntılarıyla,hatta bazen biraz fazlaca anlatarak işliyor.. Kamil Bey,karısının kendisini ziyarete gelişlerindeki ürkekliğin yerini giderek aldırmazlık alınca,hele de işgal kuvvetlerinden Fransızların ulusal günlerinde,Fransız Konsolosluğunun maskeli balosuna katıldığını öğrenince onu boşayıp hayatına devam etme kararı verir.. Devamı üçlemenin son kitabı yol Ayrımı'nda.. Daha önce okumuştum ama şimdi tekrar okuyacağım..
Şimdi elimde birkaç yıl önce okuduğum,ama şu sıralar bütün kitaplarını elden geçirdiğim Ayfer Tunç'un Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Tarihi var.. Kalın ama bitmesinden korkarak okuduğum kitaplardan biri daha.. Ayfer Hanım bir kovadan dökülürcesine gürül gürül anlatıyor.. O derece akıcı ve sürükleyici ki.. Üstelik birçok yerde kıkırdayarak okumaktan kendisinizi alamıyorsunuz.. Karadeniz'deki bir ilde yer alan bir akıl hastalıkları hastanesinin yapılışı,daha doğrusu bir küçük şehir hastanesi olarak yapımına başlanıp da bir türlü yapılamayış öyküsü; sonra evrilip akıl hastalıkları hastanesi olarak yeniden planlanışı ve bu olaya dahil olan müsteşardan mimara,başhekimden hemşirelerine,doktorlarından hademelerine,şehir halkından hastalara;konu ile bir şekilde ilgisi olan herkesin olaya dahil edilmesiyle birlikte roman gözünüzün önünde bir ağacın büyüyüp dallara,filizlere,yapraklara,yaprakların kılcal damarlarına kadar görüntülenmesi gibi bütün ayrıntıları ile anlatılıyor.. Öyküler iç içe geçiyor.. Her biri birbirinden ilginç kişilerle Türkiye'nin de panoraması çekiliyor adeta.. Ya da kafa filmi mi demeli ?..
Henüz yarısındayım.. Bu da epey neşeli okumalar beni bekliyor demektir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder