Hafta sonu izledim..
Hayal kırıklığı da..
Dekoru şahane,müziği harika,oyunculuğu göz kamaştırıcı diye övgülerle dolu yazıları okuyunca..
Dekor iyiydi,evet..
Bütün ayrıntılarına dikkat edilmiş..
Ancak hayranlıkla kendinden geçilecek kadar da değil..
Çünkü yönetmen çok iddialı olunca , seyirci olarak daha ince detaylara takılıyor gözlerimiz, aksi gibi..
Mesela pencereye karlar yığılmış ve düzenli aralarla kar serpiliyor..
Kapı açıldıkça da içeriye tipinin uğultusu doluyor..
Buralar iyi..
Ancak pencere açıldığında içeri hiç de karlar savrulmuyor..
Oysa pencereye öyle çok kar yığılmış ki..
Aynı şekilde,kapı açıldıkça dışarıdaki tipinin sesini her seferinde verdikleri halde,aynısını iki kez ve uzunca bir süre pencereyi açınca unutmuşlar..
Pencere açılıyor ,sessizlik..
Kapı açılıyor,dışarda tipi uğulduyor..
Biraz sonra yine kapı açılıyor,rüzgarın uğultusu işitiliyor..
Sonra yine pencere açılıyor,sessizlik !..
Bir şeye daha takıldım..
Kapıdan giren herkesin üzeri karla kaplıydı..
Ayakkabıları müstesna..
Şapkalar,paltoların omuzları özenle karla kaplanmış ama ayakkabılar kupkuru bırakılmıştı..
Yönetmen ,detaylara dikkat edeceğim,seyircinin gözlerini kamaştıracağım, derken bazı detayları gözden kaçırmış zannederim..
Ki aslında bunlar çok da önemli değil..
Geçen hafta Siyahlı Kadın'da izlediğimiz gibi basit bir sandık hem masa olabiliyor hem araba..
Yeter ki oyunculuk iyi olsun..
Fare Kapanı'nda ise "gergin" bir oyunculuk vardı..
"Olağanüstü bir oyun sahneleyeceğim" iddiası ile yola çıkarken,oyuncular olağanüstü gerilmiş anlaşılan..
Bu nedenle de yapmacık bir oyunculuk izledik..
Yani ne yazık ki, çok bayılmadım bu oyuna..
Bunu yönetmene de sormak isterdim..
Salondan çıkarken gördüm kendisini zira..
Ancak tepkisinden çekindiğimi itiraf edeyim..
Fuayede çerçevedeki fotoğrafından taşan "ben bilirim"edası kendisine yaklaşmamı engelledi..
Bir de gazetede yer alan ifadesindeki üstünlük edası..
Yanından geçip yürüdüm..
Sadece yine bizimle aynı oyunu izlemek üzere salona gelmiş olan Erdinç Doğan'a,geçen hafta kendisini başrolde izlediğim Siyahlı Kadın ve Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye rollerindeki oyunculuğu için beğenilerimi ilettim..
Aynısını bu oyun için de Alpay Ulusoy ve Nezih Işıtan için söylemek isterim..
Onların oyunları daha doğaldı..
Ya da daha az yapmacık..
Oyuna gelince..
Agatha Christie'nin her zamanki polisiyelerinden biriydi..
Bir cinayet..
Bu cinayetle bağlantılı olup bir araya gelen bir grup insan..
Yeni bir cinayetle artan gerilim..
Sonunda hiç umulmadık bir kişinin katil çıkması..
Ki oyunun bir yerinde katili tahmin ettiğimi de söyleyeyim..
Ancak katilin kim olduğunu söylemememizi rica etti oyuncular,selama çıktıklarında..
Onların bu isteğine saygı gösteriyorum..
Ancak Fare Kapanı'nın,
sezonun en iyi oyunu olmadığını bir kez daha belirterek..
Yoğun mesai harcadıkları belli olan tiyatro emekçilerinden özür dileyerek..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder