Hafta sonu izledim,,
Ankara Devlet Tiyatrosunun yeni oyunu..
Ankara sahnelerinin müdürü Mustafa Kurt da hem yönetmiş hem de başrolde oynamış..
Masa başında oturmaktan,Ankara sahnelerini yönetmekten başka şeyler de yapabildiğini göstermek istemiş sanırım..
Böylece başkalarına da güzel bir örnek olmuş..
Geçenlerde de Ankara'ya turneye gelen Barbara'nın Doğumu oyununda Bursa Devlet Tiyatrosunun müdürü olan hanım başroldeydi..
Cimri'ye gelince..
Derli toplu bir oyundu..
Dekor(Hakan Dündar),kostüm(Funda Karasaç) ve ışık tasarımları(Osman Uzgören)yerli yerindeydi..
Bizi şaşırtan ya da hayran bırakan bir şey yoktu..
Müzik iyiydi..
Kemal Günüç(ün ellerine sağlık..
Oyun boyunca müzikleri hem dikkati çekiyor hem de oyuna yakışıyordu..
Asıl önemli olan kısma gelirsek..
Oyunculuk bakımından Tolga Tecer(Cleante),İsmet Numanoğlu(Jaques Usta),Eda Aydınlı(La Fleche),Kayhan
Sarıgöllü(Anselme) gayet iyiydiler..
Harpagon rolünü üzerine alarak koca bir metin ezberleme zorluğunu göze alan Mustafa Kurt,sanırım ölmeden önce yapılacaklar listesine bir çentik atmıştır..
Cimri'de başrolü oynayarak hatıraları arasına atmış..
İki saatlik performansını ilgiyle izledik..
Ezberinde hiç aksama olmadı..
4 Ocak'ta başlarıklarını düşünürsek,iyi çalışmışlar demek lazım..
Ancak kulaklarımızda geçmişin nice kıymetli sesleri dolanırken onun oyunculuğu olağanüstülük seviyesine çıkamadı,ne yazık ki..
Bu nedenle kendi hafızamı tazeledim,demek en doğrusu olur..
Oyunun konusunu anlatmaya ise gerek olmadığını düşünüyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder