Dünden biliyordum,yağmur var;akşam atıştırmaya başlamıştı..
Şimdi 'sokaklarda seylabeler ağlaşır,ufuk yaklaşır,yaklaşır,yaklaşır' vaziyetindeyiz..
Hafta sonu sildiğim camları şimdi yağmur yıkıyor ama olsun,yine silerim,nisan yağmuru yeter ki yağsın !
Okula gelirken de çöp kovalarında,varillerinde şemsiyeler görünce gülümsemeden edemedim.Rüzgarla yağan her yağmurda böyle birkaç şemsiye can verip çöpü boylar.Geçen bir tanesi de okulun bahçesine savrulmuştu.
Dün akşam üstü eve gider gitmez minik saksıdaki sümbülü Huzurevi'ne Sabiha Hanım'a götürüp,ona daha önce götürdüğüm ve artık zamanı geçen kardeleni de mezarlığa giderek elli sene önce 16 yaşında vefat eden Miyaseciğin mezarına diktim,can suyunu verdim, gerisini bugün yağan yağmura havale ederek...
O nedenle bugün yağan yağmura biraz daha gülümsüyorum,zaten severim yağmuru ve bir de yağmurda yürümeyi...
Dün annemin mezarında bir de sürpriz vardı:laleler açmış !
Pazar günü daha yaprakları sımsıkı örtülü duruyorlardı,dün baktım altısı birden açmış.
Gerçi şaşırmamalıyım,mezarlığa giderken Nimet Teyze'nin bahçesindeki laleleri görmüştüm,açmışlar,pembe pembe salınıyorlar..Geçen sene laleleri o bahçeden alıp annemle babama dikmiştim.Zamanı gelince pıt diye açılıyorlar,niye şaşırıyorsam..Şaşkınlık bende...Yine de sevindim,hem tutmalarına hem açmalarına...Eve dönerken biraz nergisle sümbül toplayıp döndüm,mis gibi kokuyorlar.Azıcık sıcak görmeyiversinler, hemen solacaklar.Sonra da bekle ki gelecek sene açsınlar...
Ama ne olursa olsun,şu sıra ölüler bahçesinden çok çiçek bahçesi demek gerek;her yer sarı,pembe,beyaz,mor çiçeklerle ve şimdi ağırlığını hissettiren sümbül kokularıyla dolu,nasıl da güzel kokuyor !
Okulumun adı iade edilsin:YaşasIn Polatlı Lisesi !(İade edilene kadar geçen 13.gün)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder