6 Nisan 2015 Pazartesi

Seni Seviyorum İrina

Alkışlamadığım üçüncü oyun bu oldu...
İlki geçen sezon izlediğim Ankara Devlet Tiyatrosu oyunlarından Tepegöz idi.
İkincisi 18 Mart'ta Çanakkale Zaferi'nin 100.yılı  kutlamaları çerçevesinde ilçemiz belediyesi tiyatro topluluğunun sergilediği ajitasyon (ve bizce skandalla) dolu oyunu idi.
Oyunda bir siyasi parti bayrağı kullanıldı;oyun ekibinin ' Hayır biz Osmanlı sancağı kullandık ' itirazlarına rağmen konuştuğum bütün seyirciler aynı yorumda buluşuyoruz,oyunu seyreden kime sorduysam aynı şeyi gördüğümüzü düşünüyoruz ve Çanakkale Savaşı için hazırlanan bir oyunda bu yapılanı bir skandal olarak değerlendiriyoruz.
Üçüncüsü de 4 Nisan'da ilçemize konuk olan Arkadaş Tiyatro Topluluğu'nun sergilediği Seni Seviyorum İrina oyunu oldu.
Oyunun afişi çekti beni..galiba oyuna gelen diğer yirmi kişiyi de...(475 kişilik salonda yirmi kişiydik!Bari  değseydi!)
Bir de 2012 En İyi Oyun Yazarı ibaresi..
Gerçi yazan ve yöneten kısmında aynı ismi görünce içimden 'eyvah!' demedim değil!
Bu ikisi bir araya gelince sonuç pek iştah açıcı olmaz genellikle...
Bir da oyun akşamı salona gittiğimde oyuncunun da aynı kişi olduğunu öğrenmeyeyim mi?Katmerli eyvah!!
İçinizden gelen ilk izlenim duygusu doğrudur,derler değil mi?
Doğru!
Bulunduğunuz yerde bir gün Seni Seviyorum İrina oyun afişini görürseniz ,afişteki güzel kızın anlamlı yüzüne bol bol bakın,oyunu izlemeye gelince, kararı kendiniz verin.
Benim zamanım ve param boşa gitti,ne kadar hevesle gitmiştim,içimden yükselen 'Hem yazar hem yönetmen hem oyuncu aynı kişiyse bu işten bir şey bekleme!' itirazlarını susturarak..
Şimdi içimdeki ses üç gündür 'Gördün mü,gördün mü?'diye benimle alay ediyor.
Bir de o yazar-yönetmen-baş oyuncu ,oyunun sonunda demesin mi"Kusura bakmayın,oyun öncesi oyuna hazırlık olarak biraz şarap içmiştim,galiba fazla kaçırmışım,kafam dumanlı!" diye..
Berbat bir oyuna,yapmacık ve vasat oyunculuğa,afişteki güzelim kadın ve  'kırık bir aşk hikayesi' beklentisiyle gelen  seyirci olarak uğradığım hüsranla, itirazlarımı bile doğru dürüst söyleyemeden, salondan çıkıp eve geldim.
Oysa o afiş neler düşündürmüştü!Yazık oldu!








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder