Gemiyle Norveç'e Doğru
Danimarka'daki süremiz bitti..
Norveç'e gitmek için deniz yolunu kullanacağız..
Önümüzde 500 km.lik bir yol var..
Bir gece boyunca yol alacağız kısacası..
Sabah 05.40'ta Norveç fiyorduna gireceğiz..
Otobüs bizi limana bıraktı,buradaki şoförümüzle vedalaştık..
Sıraya girip evrak ve pasaport kontrol işlemlerini tamamladık..
Transfer işlemleri bitince de kamaralarımıza yerleştik..
Bizler için daha ekonomik olan iç kamaralar tutulmuştu..
Yani odalarımızda pencere yok..
Daha önce rehberler öyle bir konuşmuşlardı ki;çok küçük,tabut misali odalar gibi düşündük biz de..
Hiç de öyle değildi,pekala rahat edebiliriz burada..
Yalnız pencere olmadığı için biraz kasvet basabilir..
Onun da çok önemi yok,zaten hava kararana dek güvertede olacağız..
Sonra da akşam yemeği için yemek salonuna geçeceğiz..
Kahvaltı sabah 06.30'da..
Dolayısıyla sadece birkaç saat uyumak için gireceğimiz odalarda temiz yataklar ve lavabolardan fazlasına gerek yok..
Onlar da mevcut zaten..
O halde haydi güverteye..
Gemi limandan ayrılmadan biz de giyinip güverteye koştuk..
Giyinmek gerek çünkü hava zaten serinken bulutlar toplanmaya başladı..
Yelek,atkı,yağmurluk yanımda ne getirdiysem hepsini giydim..
Biraz sonra baktım,bizimle aynı gemide yola çıkan Hintliler üşüyorlar,zaten çok duramadılar..
Biz tedbirli olanlarsa giderek artan soğuğa,atıştıran yağmura aldırmadan deniz yolculuğunun tadını çıkardık..
Bir de kuzey iklimine alışık olup havuz keyfi yapmak isteyen yöre halkı..
Orta güvertede iki jakuzi,bir havuz var..
Mayolarını giymiş olan kızlar grubu veya çiftler ya da aileler suyun içinde hiç de üşümüş gibi değillerdi..
Nasıl olup da üşümüyorlar derken,bir ara havuz ve jakuzi boşaldı;suya baktım,epeyce ılıktı..
Demek onun için bu kadar rahat suyun içinde oturabiliyorlarmış..
Ancak üst güverteden izlediğimiz Baltık Denizi o kadar kurşuni bir renkte ki..
Bizim denizlerimizin insanı suya atlamaya çağıran lacivertini ara ki bulasın burada..
Bizim içimiz titrerken yerli halk soğuğa hiç aldırmadan havuzda oturmaya,kızlar şakalaşmaya,çocuklar yüzmeye devam ettiler..
Utanarak itiraf ediyorum ama biz görgüsüzler de onları izlemeye..
Hava iyice kararınca kapalı alana geçtik..
Gemide yolcuları oyalamak için her şey düşünülmüş..
Alışveriş meraklıları için gümrüksüz mağaza var..
Çocuklar için bilgisayar oyunları bölümü..
Kahve içilebilecek kafeteryalar..
İçki içilebilecek barlar..
Çeşitli lokantalar..
Bizimki Sevenseas Restaurant..
Kafileleri burada açık büfe düzeniyle ağırlıyorlar..
Bu iyi..
Böylece ne yemek istediğimize kendimiz karar verebiliriz..
Karidesinden kaz ciğerine,
salata barından,makarna barına,
çorbasından balığına,
bisküvisinden dondurmasına her şeyin bulunduğu zengin ve güzel düzenlenmiş bir yemekle içimiz ısındı..
Hem de kafile üyeleriyle tanışıp sohbet etme fırsatı bulduk..
Sabah bizi pırıl pırıl bir Norveç güneşi karşıladı..
Gemimiz suları yararak fiyortta ilerliyor..
Gök mavi,deniz mavi,kıyıya serpiştirilmiş gibi duran rengarenk sevimli evler,köyler,insanı ısıtan güneş..
Keyfimiz daha da katlandı..
Bir de akşamki sofradan daha zengin çeşitlerle donatılmış kahvaltı büfesi..
09.40'ta açılacak kapılara kadar geminin ve kahvaltının tadını çıkardık..
Pencere kenarındaki masamızdan yeşil Norveç'i izliyoruz bir yandan..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder