26 Temmuz 2018 Perşembe

SONDEYİŞ (I)Balkan Yazıları..(19)

Epilog-I

Balkan turundan dönüş yoluna çıktığımızda, Kavala'dan kurabiye almayan kafilemizin(çünkü rehberimiz her zaman gidilen bir yerden alacağımızı,hatta şehir içindeki fırınlarda domuz yağı kullanılabilme olasılığı olduğunu,oysa burada bize endişe duyurmayacak biçimde üretim yapıldığını belirten bir brifing vermişti..)kurabiye isteğini karşılamak üzere şehrin çıkışında son bir kez durduk..

Durduğumuz bu yer bir kurabiye üretim tesisiyle hemen yanı başında bir benzin istasyonuydu..

Rehberimiz, gönül rahatlığıyla alışveriş yapılabileceğini,hatta çayın hem demleme hem müessese ikramı olduğunu,tuvaletlerin de temiz ve kullanılabilir olduğunu söyledikten sonra otobüs anında boşaldı tabii..

Hazır olan çay demlikleri bardaklara boşaltıldı,içildi..

Kafilemiz üyeleri kutular dolusu hediyelik kurabiye ve şekerleme aldı..

Anastasya'nın Yeri adını taşıyan müesseseye Türkiye'den gelen her tur kafilesi,her otobüs firması uğruyor olmalı;çünkü kocaman camekan silme Türkçe etiket ve çıkartma ile kaplıydı..

Ancak Anastasya'nın Yeri'nde, Anastasya Hanım pek misafirperver çıkmadı..
(Orada bulunan ve sarışın,biraz topluca olan bir hanımdan söz ediyorum..Yoksa Anastasya kimdir,bilmiyorum..)

Kafilemizin tadına bakması için açtığı kurabiye paketinin bizim tarafımızdan hemen tüketilmesine kızmakla başladı..

Kurabiyeleri tek tek değil,küçük parçalara bölerek almalıymışız..

Herkes bir kurabiye alırsa kar edemezmiş..

Çay ikram değilmiş;parayla içilecekmiş..

Üstelik hepimiz tuvaletleri kullanıyormuşuz..

Bütün bunların üstüne tüy diken bir yanlışlık daha yapmışız..

Yanımızda getirdiğimiz küçük su şişelerini çeşmeden doldurmasını rica ederek..


Bu son yanlışımız(!) üzerine bayramlık ağzını açtı mı yoksa gavur kalbi taştı mı demeli bilmem,söylenmeye bir başladı..


Dolapta satmak için sıraladığı şişeleri neden almıyormuşuz da çeşmeden su doldurtuyormuşuz..

(Bu arada elimdeki şişenin 330cc'lik en küçük boy şişe olduğunu belirteyim)..

Dakikalarca söylendi..

Söylenmesini kırık Türkçesi ile yaptığı için ne dediğini anlıyorduk,neyseki..

Arada küfür etmediğine kulaklarımız şahit..

Ancak edepsizlik ettiğine de..

Doğrusu kendisinden hiçbir şey almamak gerekti..

Nitekim ben de öyle yaptım..

Durumu rehberimize anlattım..

Ancak elindeki, kendisi ve iki şoförümüz için sarılan hediye kurabiyelerin hatırına olsa gerek, Anastasya Hanım'a bir şey demedi..

Ben de Balkan turuna katılanlara öneririm ki,ille de kurabiye alacaksanız Kavala'dan alınız..

En azından kutudaki ikramlık kurabiyeye elinizi uzatıp bir tane aldınız,sonra da şişenizi çeşmeden  doldurmanızı rica ettiniz diye size yiyecek gibi bakan bir satıcıyla muhatap olmazsınız..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder